Dünyayı Dönüştürecek 17 Hedef : Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
Sürdürülebilirlik günümüzde birçok kurum için önem kazandı. Öyle ki kurumlar politikalarını belirlerken sürdürülebilirliğe nasıl katkı sağlayacaklarına da karar veriyorlar. Durum böyle olunca insanlığa katkı sağlamayan, sadece maddi kazanç hedefleyen kurumların ömrü de uzun olmuyor haliyle.
Günümüz dünyası her ne kadar henüz istenen seviyede demokratik, eşitlikçi ve sürdürülebilir olmasa da bu konudaki çalışmaların son yıllarda önem kazanmış olması umut verici. Dünya Liderleri 2015 yılında, 2030'a kadar 3 önemli işi başarmak için 17 Küresel Amaç üzerinde uzlaştı. Bunlar; Aşırı yoksulluğu sona erdirmek, Eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele, İklim değişikliğini düzeltme. Yukarıda ayrıntılı görebileceğiniz bu 17 amaç aslında insanlık için bütün insanların benimsemesi gereken amaçlar. Her kurum ve kişi elinden geldiğince bu amaçları desteklerse nihai sonuca ulaşılacağına inanıyorum.
Peki bana göre içlerinden en önemlisi hangisi? Toplumsal cinsiyet eşitliği. Aşağıda bu amaç için belirlenen hedefleri görebilirsiniz.
Öncelikle kendi ülkemize bakacak olursak; yemek yapmak, dikiş dikmek kızların işidir; odun kırmak ise erkeklerin işidir diye düşünüp çocuklarını da bu bilinçle yetiştiren ailelerin varlığı ve süregelen bazı gelenekler sebebiyle maalesef cinsiyet eşitsizliğine maruz kalıyoruz. Diğer ülkelerde de durum farklı değil; birçok ülkede sağlık hizmetleri ve yeterli beslenmeden mahrum bırakıldıkları için kız çocukları arasındaki ölüm oranı erkeklerden daha yüksek gerçekleşiyor. Tüm bu bahsettiklerimin sonucu ise toplumsal ilerlemenin engellenmesi, daha fazla eşitsizlik, fiziksel ve psikolojik şiddet, istismar ve ölümlerin artışı.
Temel hak olan toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, yoksulluğu azaltmak, sağlığı, eğitimi, korumayı ve refahı desteklemek kız ve erkek çocuklar için, ve hatta tüm insanlık için sağlıklı bir toplum demektir. Bir diğer deyişle asıl amaç insanı, normal hayat akışı içinde ve yasalar önünde, cinsiyeti yüzünden herhangi bir olumsuzluğa maruz bırakmamaktır.
Tüm bu hedeflere ulaşmak için ise kurumlara hiç bir çalışana cinsiyet ayrımı yapmadan, önyargılara kapılmadan eşit yaklaşım sergileme görevi düşüyor. Biz bireyler olarak ise fırsat eşitliğinin önüne konan engelleri ortadan kaldırmak için mücadele etmeli, sağlıklı ve saygılı ilişkiler kurarak yaşayıp, çocukları da bu doğrultuda yetiştirmeliyiz.
İnsanı insan olarak kabul ettiğimiz, eşit ve sürdürülebilir yarınlara…
